Ülkemizde gelişen siyasi olayların mahiyetini kavrayabilmek için Batının bize yaklaşımındaki niyetini iyi okumak gerekir. Yoksa yüksek seviyeden haykırılan içi boş nutuklardan savrulan insan hakları, demokrasi, özgürlük gibi masallara kanmış zihinlerin haini kahraman, milletin adamını da diktatör olarak kabullenişi hiç de zor olmayacaktır. Sonra da ayıkla, ayıklayabildiğin kadar pirinç taşını.

Batının bizi sevdiğini iddia etmek akla ziyandır. Buna inanmak saflıktan da öte aptallıktır. İnanmada bilinçli bir direnme varsa, bu da karşı tarafın kefesinde olmak ve kürekleri onların lehine çekmek demektir.

Batı bizi niye sevmez, hiç düşündük mü? Millet olarak biz, son dinin güzelliklerinden istifade edilsin diye dünyanın huzur bulmasına kendini adamış, bu maksatla yeryüzünü bucak bucak gezen bir ecdadın torunlarıyız. Biz, Hakkı haykıran, zulme geçit vermeyen, zalimin karşısında durarak mazlumu himaye eden, adaletin meşalesini dünyanın merkezine yerleştiren bir inancın mensuplarıyız. Tarihte kurduğumuz on altı devletin gücünün sırrı buradan kaynaklanmaktadır.

Asıl mesele hak ve batıl mücadelesidir. Görünen diğer sebepler işin angaryasıdır. Lakin üzücü olan da bu angaryanın asıl mesele gibi görülmesidir. Tüm aldanışların altında maalesef, gerçeğin kamufle edildiği, haliyle yalanların tavan yaptığı bu davranış kalıpları yatmaktadır. Bu da tamamen sağ gösterip sol ile vurmak meselesi benzeri bir şey. Hile ve düzenbazlık batıla, iblisten tevarüssen kaldığı için bu iki özellik adeta kendi hilkatlerinin ayırıcı vasfı haline gelmiştir. Bu iki çirkin vasıf, bütüm şenaat ve alçaklıklarının can damarıdır.

Bize karşı batının niyetini izhar eden Biden’in, Türkiye’de muhalefetin desteklenmesi lazım sözünün ne manaya geldiği iyi anlaşılmalı ki, bugün muhalefetin temcit pilavı gibi sıkılıp usanmadan ağzına doladğı sözlerin kimin işine yarayacağı da bilinmiş olsun. 

Yoksa muhalefetin bürokrat ve memurlara aba altında gösterdiği sopa ile savurduğu tehditlerin insanlarımızı devlete karşı kışkırtmak olduğunu göremeyiz.

Osman Kavala gibi adamların iyilik perisi olduğunu zannederiz.

On devletin büyükelçisinin bir araya gelerek yaptığı eylemi, hukukumuzu baskılamak olarak değil de bizi düşündükleri vahametine kapılırız.

Cumhuriyet Gazetesi’nin sür manşetten verdiği haberinde “Ensar, TÜRGEV, TÜGVA” derneklerinin birer paralel terör örgütü gibi lanse edişinde sanırsın ki FETÖ, PKK, DHCK-P vb. terör örgütlerine yaltaklık yapmamış bir basın kuruluşu duruyor karşımızda.

Ne hikmetse, hükümetimizin Afrika ülkelerine yaptığı ziyaretlerde dış ticaret hacmimizin artışını sağlayan hamleleri hiç konuşulmadı bu muhalif yapının birileri adına attığı salvolar yüzünden.

Yine bu muhalif kafa yüzünden bugün ABD’nin Yunanistan’la yaptığı anlaşma gereği Dedeağac’a yaptığı yığınağın iç yüzünü masaya yatırarak milleti aydınlatamıyoruz.

Bu muhalif kafa yapısından kaynaklı inanılmaz derecede bir bilgi kirliliği mevcut. Kafalar karıştırılmaya çalışılıyor. Milletiminiz sağduyulu davranıp bu tür sözlere itibar etmemesi gerekmektedir.

Merkez Bankası’nın faizi düşürmesiyle ekonomimizde yakın vadede belki de tüm dünyada görünen ekonomik krize paralel ülkemizde yol açacağı geçici ve uzun soluklu olmayan sarsıntılara yol açacak hamlesinin uzun vadede ülkemizin menfaatine olacak bir planın neticesi olduğunu, bu muhalif çevrenin yalan ve uydurulmuş haberleriyle milletimiz yine gerçeklerden mahrum bırakılmaya çalışılmaktadır.

Batının uykularını kaçıran hamlelerimiz, içimizde fonlanmış işbirlikçileri tarafından boşa çıkarılmaya çalışılmaktadır.

Şu an itibariyle hangi siyasi görüşün mensubu olduğumuza bakmadan, düşünce ve hareketlerimizle sadece devletimizin istikbaline odaklanmamız, Irak ve Suriye’nin duçar olduğu duruma düşmemizi elbette engelleyecektir.

Her olumsuzluğu görmesi gereken muhalif yapı, maalesef milletin değil, Batının görmek istediğini görüyor. Bu tür insanların bizdeki vasıfları aklı kıt, izanı mefluç ve halleri basiretsizliktir. İhanet de işin cabası. Bu taife içimize yerleştirilmiş beşinci kolun mankurtlaşmış mensuplarıdır...

Dost ve düşmanlarımızı iyi tanımamız gerekir. Yalan kültürüne yabancı bir millet olarak düşmanlarımızın bu güzel halimizi kullanmalarına izin vermeyelim.

Algı operasyonlu kuklaların şovmenliklerine dur diyelim. Çünkü 2023 çok önemli. Yaldızlı yalanlarla geleceğimizi karartmak isteyen ABD, şimdiden Türkiye için Demokrasi masallarını piyasaya sürdü bile. Iraklılar demokrasilerinden çok memnun. 

Şeytanlar durmuyor...Haçlılar kim bilir kaçıncı seferinde?